
Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası için Fikir Projesi Yarışması – Katılımcı
Proje Tipi: Yarışma
İnşaat Alanı: 4027 m²
Ekip: Halil Baha Akyar, Aysu Fatma Kuştaş, Efekan Doğanay, Ece Kavafoğlu
Mayan* İzmir
*ortada olan, ortalık yer
“meydanda kimse yoktu”
“Şehrin sembolik bir boyutu vardır. Anıtlar, meydanlar, boşluklar, geniş caddeler evreni, dünyayı, toplumu ya da basitçe devleti simgeler.”
Lefebvre’nin tanımından yola çıkarak tartışılan, tarih boyunca süregelen değişimlere uğramış olan kent meydanı kavramı, İzmir Büyükşehir Belediyesi arazisi sınırları içerisinde; öncül bir uygarlığın çağdaş temsili olarak irdelenmiştir. Oluşturulan bu yeni yapıt, küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında dahi sahip olduğu genç, yenilikçi ve öncü ruhunun bir simgesi olmaktadır. Çevresinde bulunan İzmir Saat Kulesi ve büyük dönüşümün simgelerinden biri haline gelmiş Hasan Tahsin anıtı ile ortaya çıkardıkları etki ile birlikte, iki uyanış arasındaki mesafede kurgulanmıştır. Yaşanılan savaşlardan geriye kalan eksik-yarık zamanlar ise, Mayan İzmir’in kente bakan cephesi ile seyirlik bir biçimde gün ışığına çıkarak, simgesel yapıların kırılganlığını hatırlatır. Yapının geri kalanında benimsenen ve katmanlanarak kırılan anıtsal dik duruş ise, Cumhuriyet’in temellerinin ne denli sağlam atıldığını simgelemektedir. Mayan kelimesi; Orta Farsça’da “ortalık yer” anlamına gelmektedir. Özellikle kentte yaşayan bireylerin ortak kullanım alanlarından birini tanımlayan “meydan” kavramı ise, siyasi iktidarın toplum ile, toplumun da siyasi iktidar ile olan ilişkisinin en şeffaf iletişimine sahiptir. Meydanlarda her şey ortadadır. Aynı zamanda uygarlık odağı olan, kentlerin omurgasını oluşturan meydanlar; bütüncül yapılarına rağmen kendi içlerinde merkeziliğe değil, dağılmaya-çeşitlenmeye odaklanmıştır.
Yerleşim Kararları
1.Meydan kurgusu: kolektif bilinç-kent meclisi-açık tartışma alanı
Çağımızda kentsel açık mekanlardan biri olarak öne çıkan meydanlar; kentin kültürünü ve görkemini simgeleyen mekanlardır. “Kentsel kimlik kentlerin özgün değerlerinden oluştuğu için, kentlinin kent ile farklı etkileşimlerle bulunup yaşanmışlıkları arttırmasına, kent parçasını anılar üzerinden hatırlayarak, belli semboller anımsamasına ve bu bağlamda kentsel belleğin oluşmasına olanak sağlamıştır.” Bu sayede bireysel bellek kümülatif bir biçimde toplumsal belleğe dönüşmektedir. Kentin her bir yanından gelecek olan fikirler; kimi zaman benzer sesler, kimi zaman zıt görüşler kent meclisinde tartışılmalıdır. Bilimsel bilgi ve gençliğin enerjisi ile harmanlanarak; “açık tartışma alanı” tamlaması ile adlandırılan bir nevi deneyim mekanındaki fikirler; ulusal kimliğe bir yeni katkı daha koymak üzere düşünülmelidir. Bellek kimlikten beslenen bir olgudur. Kentin ve kentlinin ortak kullanımına açık olan açık tartışma alanı ise, istenildiği zaman rahat bir oturma düzenini alabildiği gibi, kullanıcıların isteği doğrultusunda düzenlenerek amfili kullanıma geçirilebilir. Bu sırada kullanıcıların aktif olarak yapacağı her hareket, önerilecek her fikir kolektif bilince doğrudan etki ederken, kent kimliğini, kente duyulan aidiyeti de canlı tutmaya neden olacaktır. Bundan 100 yıl önce,
Cumhuriyet’in ilanından bugüne, yeni bir ulusun inşası ne denli bir titizlik ile ele alındıysa, toplumsal belleğin aidiyeti getirmesi için etkin bir özne olarak kullanılan “açık tartışma alanı”, sorumluluğunu üstlenmiştir.
*TURAN, Selin, YALÇINER ERCOŞKUN, Özge, Meydanlardaki İsim Değişikliklerinin Kent Belleğine Etkisi: Ankara Örneği, 2017
2.Kütle-bakı kurgusu: kent vistası
Kamusal alanlar çeşitliliği içlerinde barındırır. Toplumlar ve bireyler ile kurduğu ilişkide sürekli bir devinim ve değişim hali vardır. Yapıların daha yaşanılabilir birer alan olması için; bireylerin her bir araya gelişinde ortaya çıkan hareketi dinginleyecek bazı mimari unsurlara ihtiyaç duyulur. Mayan İzmir için tek bir aks üzerinde oluşturulan bakı noktaları bu amaç ile kurgulanmıştır. Kente dönük bir gösteri çerçevesi içinde başkanlık birimi ve ufuk çizgisini sınırlandıran açık tartışma alanı yer almaktadır. Çerçevenin içerişinden gösterilen bir kent; zaman içerisinde değişen-gelişen kimliğini en doğal hali ile başkanlık birimine sunmaktadır. Birime uğrayacak olan misafirlerin, kentteki kurgulanmış değişimi her zaman göz önüne alacakları bir iç mekan yaklaşımı ile kurgulanan başkanlık birimi; uygarlığın odağı olan yapının içinden oluşturulan ideal kenti görme fırsatı sunmaktadır.
3.Form-fonksiyon kurgusu
Geçmişten bu yana önemli olaylara şahitlik etmiş olan ve bölgedeki anı mekanlarından biri olan İzmir Saat Kulesi; Mayan İzmir için eksik-yarım zamanlara atıfta bulunan bir öge olarak ele alınmıştır. Konak Meydanı’na bakan pencere yerleşimlerin eğimleri Saat Kulesi’ni görecek şekilde kurgulanmıştır. Böylece hafıza mekanlarının yapı içinden izlenilebilmesi sağlanmaktadır. Zemin kotundan +14.00 kotuna kadar çıkabildiğimiz teras rampaları ise, kentin seyrini kullanıcılara sunmaktadır. En üst kotta, değişip açık hava filmi için dönüşebilen rampalar, aynı zamanda bisiklet ve koşu parkurunu da üzerindeki malzeme değişimleri ile tanımlamaktadır. Bu sırada yapıda geçirilen zaman ise, kent hafızasını ve kente aidiyetini güçlendirecek unsurlardan biri olarak yerini alır.
4.Açık alan-yapı kurgusu
2002 yılında İzmir Konak Meydanı ve çevresi düzenleme projesinin üzerinden ortaya çıkan ve İzmir Saat Kulesi’ni saran döşeme kaplamaları; özellikle alanın tek ve yekpare bir meydan olarak kurgulanması için önemli bir tasarım girdisi olarak ele alınmıştır. Mevcut ağaçlar korunmuş, alana ek Sabal palmettolar (Lahana palmiyesi) eklenmiştir. Aynı zamanda kullanıcıların zemin kotunda da daha uzun ve daha konforlu vakit geçirmeleri için, yarı açık Vitis Amurensis’den (Amur üzümü) mini asma koruları önerilmiştir. Zemindeki kırık lekeler ile giriş ve çıkış noktaları tanımlanmış olup, aynı zamanda İzmir Saat Kulesi’nden alana daha tanımlı bir yönelim aksı amaçlanmıştır.
5.Birey-kütle kurgusu
Yatay ve düşey akışlar ile birlikte desteklenen yapı kullanım şeması, kullanıcıların yapı içinde istedikleri yere kolayca ulaşmasını hedeflemiştir. Başkanlık girişinin gerektiğinde veya gündelikte ayrı girişten kullanılabilir olması da giriş önerileri arasındadır. Bodrum katta yer alan ışıklıklar, en üst kota kadar kesintisiz çıkmak ile birlikte, her katta doğal havalandırma ve ışıklandırma gibi konularda da yapısal sürekliliğe destek olmaktadır. Aynı zamanda kent meclisi salonu ve çok amaçlı salonun zemin katları bu katta yer almaktadır. Alanı 65m2 olan kent atölyesi ise, özellikle İzmir Kent Konseyi bileşenlerinin gerektiğinde toplanması üzerine tasarlanmış olan aktif kullanım mekanlarından bir diğeridir. Zemin katın ön girişinde karşılama amaçlı bulunan danışma; sergi salonu ve kent meclisi salonu fuayesinin ortasında yer alır. Aynı kat üzerinde info ofisi, başkanlık girişi, açık tartışma alanı, kent meclisi girişleri de yer almaktadır. 1.katta ise kent meclisine ait komisyon odaları, parti grup odaları, info ofisleri ve restoran bulunmaktadır. Bu katta bulunan satış ofisi ise, İzmir şehrini markalamak üzerine kullanılabilir nitelikte, pencerelerinden İzmir Saat Kulesi izlenebilecek şekilde yerleştirilmiştir. kent meclisi salonunun bu kat için son oturma döşemesi mevcuttur. İkinci katta açık tartışma alanı deniz vistasını karşısını alırken, kente dönük mekanlar için; özel kalem müdürlüğü, müdür yardımcısı, danışman odalar ve toplantı salonu kurgulanmıştır. Üçüncü kat ise başkanlık katı olarak belirlenmiştir. Kente bakan cephesinde makam odası, makam çalışma ve makam dinlenme odaları kurgulanmıştır. Aynı zamanda bu katta başkan vekilleri ve genel sekreter odaları ve bir toplantı odası da mevcuttur.
“e la vita non e la morte, e la morte non e la vita. la canzone e gia finita.”